|

2 EYLÜL 1977 GECEKONDU ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!

2 EYLÜL 1977

GECEKONDU ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!

partizan.org/tanitim/wp-content/uploads/2010/05/logop3.gif”>

Ülkemizin yoksul köylülerinin, emekçilerinin daha iyi bir yaşam uğruna göç ettikleri büyük kentlerin başında gelmektedir İstanbul. İşsizlik ve barınma sorunuyla yüz yüze kalanların yoksulluğuna kucak açan kentin kenar mahalleleri giderek emekçilerin yerleşim alanları olarak belirmeye başlamıştır. Barınabilmek ve kendilerine bir yaşam kurabilmek için dayanışmayla baraka görünümünde konutlar yaparak başlarını sokacak bir “ev” sahibi olabilmişlerdir.

İstanbul’u çevreleyen onlarca emekçi mahalleden biri de Ümraniye “sırtlarında”  yoksul halkın öbeklendiği 1 Mayıs mahallesidir. Adını işçi ve emekçilerin katledildiği ‘77’ 1 Mayıs’ından alarak ezilenlerin mücadelesinde saf tuttuğunu dosta düşmana ilan eden 1 Mayıs Mahallesi’nin kuruluşu dayanışmanın, kolektivizmin ve örgütlü zeminde hareket etmenin deneyimleri ve örnekleriyle doludur.

İşsizlik ve yoksulluğun, her türlü olanaktan yoksul bir yaşamın hüküm sürdüğü emekçi mahallelerde yürütülen devrimci çalışmalar kısa sürede karşılık bulmakta ve sistemin karşısına örgütlü potansiyel bir güç olarak belirmektedir. Kolektif ve örgütlü bir yaşamın ağırlık merkezini oluşturduğu, sorunların halkın kendi ürettiği çözümlerle aşıldığı 1 Mayıs mahallesi bir çok emekçi mahalle gibi düzeni rahatsız etmekte, düzen sahiplerini korkuya düşürmektedir. İşçi ve emekçilerin mücadelesindeki kabarış, emekçi mahallelerde mayalanan öfke hakim sınıfların saldırısını şiddetlendirmiştir. İşçi ve emekçilerin mücadelesini ezmek için katliamlara başvuran hakim sınıflar ‘77’ 1 Mayıs’ını kana bulamış, gelişen her direnişe ve mücadeleye ağzınca saldırmıştır. Ömer Naci Güven, Cemil Oka, Tuncay Bali, Erol Doğan, Hasan Saz, Zülfikar Uralçin, Mehmet Zeki Şerit ve daha onlarca devrimci sivil faşistlerin kurduğu pusularda, gözaltı ve işkencelerde, baskınlarda bu dönem boyunca katledilmiştir.

Faşizmin azgınlaşan saldırıları çok geçmeden emekçi mahallelere de yönelmiştir. Yoksul halkın tüm olanaklarını seferber ederek dayanışmayla yaptığı gecekondular kapsamlı bir saldırıyla yıkılmak istenmiştir. 2 Eylül 1977’de başlatılan saldırıya 1 Mayıs mahallesi halkı direnişle yanıt vermiş, devrimcilerle omuz omuza çatışmışlardır. Gecekondusunu yıktırmamak için direnen mahalle halkı yerlerde sürüklenmiş, dayaktan bedeni çürütülmüş, panzer altında ezilmiş ve kurşunlanmıştır.

Direnişlerde ön saflarda yer alan Partizanlar; Hüseyin Aslan’ı Hüseyin Çaparoğlu’nu, Cuma Gül’ü, Hasan Yıldırım’ı, İsmail Poyraz’ı ölümsüzlüğe uğurlamıştır. Tarihimize “gecekondu şehitleri” olarak geçen partizanlar 1 Mayıs mahallesinin kuruluşunda ağır bedeller ödeyerek halkın gönlünde ve bilincinde silinemeyecek izler bırakmıştır. Direnişlerde Hasan Kızılkaya adlı devrimci, Hıdır Ulman adlı yurtsever, Müzeyyen Keskin adlı ev kadını ve küçük yaştaki iki çocukta katledilmiştir.

Onlar; “Ümraniye sırtlarında” yoksul ve emekçi halkın direnişinde bayraklaşarak saçtıkları ışık huzmeleriyle dalgalanmaktadır. Onlar; halkın yoksulluğuna ve ağır yaşam şartlarından kurtulmasına çareyi mücadelede ve direnmekte gören cesur ve fedakar devrimcilerdir.

Onları unutmak, ödenen bedelleri yok saymak, direnerek elde edilmiş “kazanımların” esiri olmaktır. İnsanca bir yaşam ve özgürlük uğruna mücadele edenler bedel ödemekten dün olduğu gibi bugün de geri durmayacaktır.          Demokratik Halk İktidarı Mücadelesi’nde ölümsüzleşen “Gecekondu Şehitleri”nin değerli hatıraları önüne eğilirken 1 Mayıs Mahallesi halkını direniş günlerini ve şehitleri bir kez daha sahiplenmeye çağırıyoruz.

Gecekondu Şehitleri ölümsüzdür!

Yaşasın 2 Eylül direnişi!

Devrim şehitleri ölümsüzdür!

Partizan Şehit Ve Tutsak Aileleri

Ağustos 2009

Bir cevap yaz