|

BASINA VE KAMUOYUNA

BASINA VE KAMUOYUNA

Kürt Ulusal Hareketi’nin haklı mücadelesine karşı faşist devletin saldırıları bir an dahi hız kesmemektedir. İmha, inkar ve yok sayma politikası “topyekün saldırı” konsepti altında sürdürülüyor, açılım adı altında yeni biçim ve formlar alıyor.

Kürt ulusunun bütün kurumlarına yönelik silahlı ve silahsız her türlü faşist diktatörlük yöntemleri ve gücü devreye sokuluyor.

Gerillaya karşı en ileri teknoloji ile donatılmış ağır silahlarla saldırılıyorken, şehirlerde demokratik-yasal eylem ve mücadelelere azgınca saldırılmakta, insanlar katledilmekte, coplanmakta, zindanlara atılmakta ve işkenceden geçirilmektedir. Yani demokratik her türlü girişim şiddet ve baskıya uğramaktadır.

Son olarak 29 Mart seçimlerinde AKP’de temsiliyetini bulan devlet her türlü güç ve olanaklarını kullanarak DTP’nin karşısına çıkılarak gerçekleştirilen seçimlerde AKP nezdinde devlet ağır bir yenilgi aldı. Bu yenilginin hazımsızlığıyla Başbakan, Genel Kurmay Başkanı ve Başbakan Yardımcısının yaptıkları açıklamalar yeni bir saldırı dalgasının habercisi niteliğindeydi.

4 Nisan’da Abdullah Öcalan’ın doğum günü kutlaması için Urfa’nın Halfeti ilçesinin Amara köyünde yapılan etkinliğe devletin kolluk güçleri saldırarak 2 yurtseveri katletti.

14 Nisan’da ise DTP’ye yönelik kapsamlı bir operasyon başlatıldı. Onlarca il ve ilçede yüzlerce DTP’li gözaltına alınıp sonrasında tutuklandı, örgütleri ve evleri basıldı ve dağıtıldı. Adeta gözü dönmüş bir saldırganlıkla Kürtlere gözdağı verilmeye çalışıldı.

Kürt Ulusal Hareketi’ne yönelik bu saldırılar ne ilk ne de sondur. Demokratik hak ve taleplere yönelik mücadelelere tahammülsüzlük bu devletin faşist niteliğinin özüdür.

Bu saldırılar, baskılar mücadelenin haklılığına gölge düşürmeyeceği gibi, mücadelenin iradesini kıramayacaktır. Tarih buna tanıklık etmiştir, yine de edecektir.

İnkar, imha, yok sayma politikası tüm demokratik, ilerici, yurtsever, devrimci kesimlerin mücadelesiyle tuzla buz olacaktır. Bu saldırılar mücadelenin iradesini kırmak bir yana daha da çelikleşmesine hizmet edecektir.

Biz devrimci tutsaklar Kürt ulusal mücadelesi nezdinde DTP’ye yönelik bu saldırıları haksız, gayri-meşru ve faşist bir uygulama olarak görüyor, şiddetle kınıyoruz. Kürt Ulusal Mücadelesi’nin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.

Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi

(DHKPC, Direniş Hareketi, MKP, MLKP, TİKB, TKEP/L, TKP/ML tutsakları adına Fikret Akar, Murat Karayel, Ayhan Güngör, Hasan Polat, Ertan Altun, Nurettin Temel ve Ulvi Yalçın)

Bir cevap yaz