YÜRÜMEK
Hapsederler umudu sevinci ve özlemi
Bağlarlar gözü ve bilinci
Suskuyu gömlek gibi
Giydirmek isterler.
Bazende
Ölüme biçili
Faili belli cinayet
Kalleş bir pusuda durmaktır.
Koparırlar dalından yaşamı
Soldurmak isterler rengarenk açanı
Umudu nisan güneşinde kuşanmıştık
Ey yar
Söylediğimiz türkülerde
Biz olan ırmakta hayatı yudumladık.
Aydınlığa giden yol
Yürümektir artık.
Karanlığı geride bırakmak için
Bir kaplumbağa edasında olsada gidişin
Feri sönmeyen gözün,
Parlayan yıldızın sevdasıdır.
Doruğa giden patikanın,yürektir haritası
Yürümektir;Gecenin korkusuz neferleri gibi
İçinden söylediği sevi
Yürümektir;Çekiçle örs arasında
Yürümektir;çeliğe [...]

kül
Hrant Dink’e

suçları kadar eski
nefretleriyle aradılar seni
şehrin binaları arasında saklı
yalnızlığın kadar yaklaştılar sana
üç kurşun sıktılar
vicdana…
onura…
insana…
vurdular bizi Hrant!

güvercin ürkekliği ayazında
kanat çırpmıyor artık
yüreğinin deli ateşi
ah Hrant!
bir bilsen…
ne bereketli acılar büyüttük
küllerinde yeşeren düşlerinden

şimdi
yaşamı doğuruyor ölüm
Ermeni gülüşünden

şimdi sevdan kadar coşkun
umutlar kanatlanıyor
özgürlüğe çağıran
güvercinin ardından

ah Hrant!
bir görsen…
şimdi ne kadar da yakın
doruklarına
halkların kardeşliğini yazdığın
Ararat

Sedat Şenoğlu ‘Aşk hali’
Ocak 2007

GİDENLER
Ne gidişler oldu
Ne gidişler
Ki hepsi müjdecisiydi
Yeni gelişlerin
Salt bir bayrak değiller ellerimizde
Durmadan sallanılan
Hedefe varmanın bilinci oldular beynimizde
Yolumuzu aydınlatan
Yarına yürüyüşte birer basamakta onlar
Düşmana doğrultulan silahın
Tetiğindeki parmak
Yakışmaz Partizana duraksamak
Cüretkar olalım yoldaşlar
Yarına ancak böyle varılacak.
UÇURUM KIYISINDA BİR NERGİZ
Nergiz Gülmez’e
Bir düş idi gerçek sandığım
Uçurum kıyısında yürüyorum
Adımlarım titriyor boşlukta
Diz çöküyorum
Kısılıyor da sesim haykıramıyorum
Sonra seni görüyorum yamaçta
Yüzün güneşe dönük
Güneş kasketli
Güneş mavi gözlü
Güler [...]

Ayazlara inat
Açık ve bitimsiz düşlerdi
Pamuk hafifliği dokunuşları
Büyük yankı ve yangınlara dönüştüren
Sağdan ve soldan her yan ayazdı
İnanç ve kararlılık
Sevgi ve başeğmezlik
Umut ve özlem,
Hakimiyet ve disiplin
Görev ve sorumluluk
Günbatımı ve gecenin
Katran karası hükmü
Sabahın seher vaktinde
Ayazın geberesice donduruculuğu
Amansız doğa
Amansız koşullar
Amansız hasımlar
Ölüm kokuyordu hava
Her yan yine ayazdı
Yer altını yer üstüne döndüren
güneşin
üstüne kardı kapanan
toprak, köylü ağladı
yükseldi ağıtlar yayıldı
taştı öbek öbek
memleketin bağrına
çığlık [...]

Bak!
Bu kızıl gelinlikler içindeki vahşi orkide bizim
Bizim!
Uzatıp ellerini uzak diyardan bu toprağa
Saçları yüzümüzü okşayan bu kadın gerilla,
Açıp göz kapaklarını sakince gülümseyen,
Yüreğindeki altın çağı Pülümür’de bileyen,
Hırçın ve mağrur bir kaplan gibi kükreyen
Bizim!
Bizim bu İsviçreli Barbara

NEDİR PARTİZAN*

Partizan
Ne bir sır
Ne bir gizemdir
Bir bilseniz kardeşler
Ölesiye güzeldir.
Bir sevdadır O
Kalbimizin derinliklerinde
Hemi de
Öyle bir sevda ki
Yedi başlı devlerin
Beylerin bankerlerin
İğrenç işkencelerin
Kalbimizin derinliklerinden sökemediği
Bir kara sevda
Umuttur O
Yarınımızı süsleyen
Güçlü ve eğilmez
Kaya gibi dimdik
Kan
Barut
Ve ateş ortasında açan bir çiçek
Yedi veren güldür O
Dağların doruklarında yanan
Tek bir ateştir.
Güneştir O
Bizi ısıtan
Zalimi yakıp kavuran
Silahtır
Düşmanı can evinden vuran
Işıktır yolumuzu aydınlatan
PARTİZAN
Bedrettin’in düşüncesi
Köroğlu’nun savaşçılığı
Pir [...]

KAYALAMALAR
“Bir dakika” demeni Davos’ta
Şan sandık
Meğer “az”mış geri yutman,
Zor sandık
Sözlerinin
anlamıyla dünya telaşlandı,
Billah bu oyuna
“Nobel” var sandık…

Seyretmesek de yüzünü
Yandaşın kanallarda,
“Kabile” reisi olmadığını
Gösterdin sandık.

Batan devletin bankası için
Koptuğunu bilmedik heyhat
Vallahi siyah beyaz geleni
Sen eğildikçe önünde
Bir halt sandık.

Göz boyanırmış adetten diye
Bu siyasetin a-be-ce si nerde
Gemi memi, uçak muçak, eser meser
Yönetilirmiş hükümet maço ayaklarla meğer
Kongrelerdeki külhanbeyi naralarını
Biz bir “b..” [...]