Kader değil işçi katliamı!
Kader değil işçi katliamı!
30 işçiyi bir grizu patlamasında kaybetmiş olmanın büyük acısın ve buna sebep olan sisteme öfkemizin deri hıncını sizler aracılığıyla halkımızla paylaşmak istiyoruz.
Ölüm en kolay yaşanan gerçeğidir bu ülkenin. Ölümü daima sırtımızda taşıyoruz. Üstelik bunu genellikle yaşamak için yapıyoruz. Kürtler ulusal haklarını elde etmek uğruna ölüyor, öğrenciler polis kurşunuyla, tutsaklar gardiyan ya da asker dayağıyla veya tedavileri engellenerek, kadınlar “töre” denilen cinayetlerde… Bu kez 30 maden işçisini, sınıf kardeşimizi yitirdik, gene grizu patlamasına önlem almamış olmanın “kaderi”yle!
Bu ülkede ölümü “kader” diye taşıyoruz yanımızda. Ölüm uyandırır mı kolay ölüme alışmış olanları?
Biz tutsak olanlar bu soruyu sorduk kendimize. Acı duyduk, öfkelendik! Kaderden bahsedenden de, katliamı/faciayı gelip geçici görenden de hiçbir umudumuz olmadığından sadece “uyanabilir” olanlara döndük yüzümüzü. Sadece onlar acımızın ve öfkemizin sesi olabilir çünkü. Sadece onlar kolay ölüme –ne kötü ki, böylesi “gereksiz” ölüme- set olabilirler. Ancak onlar ölüme itildiklerini, bunun “kader” değil, önlenebilir olduğunu görüp hesap sorabilirler. Maden ocaklarındaki “denetimsizliği, işletme sahibinin keyfiliğini, güvencesiz, neredeyse tamamen korunaksız çalışmayı, işçiyi o ölümcül kuyulara” girmeye mecbur bırakan sistemi ancak onlar reddedebilirler.
Ne Başbakan ne devlet kurumları ne de düzen partileri bu facialara acı, nefret ve öfke ile bakabilir. Onlar yaşanan katliamı olağan göstermenin telaşına düştüler. Açıklamalarını dinledik okuduk; facianın sorumlularına, sebeplerine ne nefret ne de öfke vardı sözlerinde. “Kader” dediler, “alışıldık” dediler; Allah’tan rahmet dilediler. Sözlerinde hiç öfke yoktu. Onlar sadece bunları reddedenlere öfke duyuyor. Onlar sadece kendilerinden hesap sorulduğunda acı duyuyor!!!
Umudumuz acıyı yaşayanlarda. Onlara sesleniyoruz büyük acı ve nefretle; kolay ölümlere alışkın olmaya son verin. Hesap sorun, hakkınızı arayın. Her ölüm sizden çalınmış koca bir yaşamdır. Elleriniz o yaşamları kolayca bırakmasın. Sarılmak gerekir o yaşamlara, hem de sımsıkı!
Biz tutsaklar acınızı paylaşıyoruz. Sırtımızda taşıdığımız ölümle bizim de hesabımız var. Gücünüz olduğunu ve yalnız olmadığınızı unutmayın….
Erzurum H Tipi Hapishane’den Tüm Politik Tutsaklar