ONLARIN DIŞARIDAKİ SESİ VE NEFESİYİZ! BİRLİKTE DRENECEĞİZ!
ONLARIN DIŞARIDAKİ SESİ VE NEFESİYİZ!
BİRLİKTE DRENECEĞİZ!
Ülkemiz hapishaneleri hep katliamlarla hak gasplarıyla anıla gelmiş bunu karşısında devrimci tutsakların direnişleri de kesintisiz bir şekilde sürmüştür.
F tipi tabutlukları beş yıldızlı otel diye tanımlayan lüks mekanlar olarak kamuoyuna anlatanlar 2000 yılında hafızalarımızdan hiç silinmeyecek bir katliamıyla devrimci tutsakları f tipi hapishanelere götürebilmiştir. Devrimci tutsaklar, “beş yıldızlı otellere” konulduğundan bu yana geçen 9 yıl boyunca ağır tecrit koşullarına direnmiş, hak gaspları ise hız kesmeden devam etmiştir. Disiplin cezaları, görüş yasakları, tedavilerin engellenmesi ve sürgün sevkler ve daha bir dizi saldırı ve hak gaspı tutsaklar için olağan hale getirilmiştir.
Disiplin cezaları nedeniyle siyasi tutsaklar yakınlarıyla aylara varan açık ve kapalı görüş yapamamaktadır. Tutsakların yakınlarıyla ve dışarıyla temel iletişim yolu olan görüş, mektuplaşma ve faks kesintisiz disiplin cezalarıyla yasaklanmaktadır. Bunun yanı sıra idarenin kendince sakıncalı bulduğu mektuplar karalanmakta örgütsel propaganda yapıldığı gerekçesiyle siyasi tutsakların başka hapishanelerde bulunan yoldaşlarına gönderdiği mektuplarına el konulmaktadır, daha sı iade edilmeyerek imha edilmektedir. Gönderilen sosyalist yayınlar her defasında çeşitli gerekçelerle verilmemektedir. Ani baskınlarla tutsakların kaldıkları hücreler talan edilircesine aranmakta, keyfi dayatmalar yapılmaktadır. Kimi zaman amaç dışı kullanıldığı iddia edilerek kantinden parayla alınan eşyalarına dahi el konulmaktadır. Mahkeme ve sağlık sorunları nedeniyle götürüldüklerinde ayakkabı aranması dayatılmaktadır. Bu nedenle bazı hapishanelerde tutsaklar mahkeme ve hastanelere ayakkabısız gitmektedir. Sağlık sorunları nedeniyle doktora gitme talepleri dış güvenlik ve ring sorunu bahane edilerek götürülmemektedir. Tedaviler için hastaneye sevk talepleri ayları bulmaktadır. . Götürüldüklerinde ise, kelepçeleri açılmadan muayene dayatılmakta ve muayene odasından asker çıkamayarak tedaviyi engellemektedir. Bu duruma müdahale etmesi gereken doktorların sessiz kalışı nedeniyle tutsaklar bu uygulamaya karşı çıkarak, tedavi olamadan geri gelmektedirler. Özellikle tecrit işkencesi ve hapishane koşullarından kaynaklı çoğu siyasi tutsağın ciddi sağlık sorunları bulunmaktadır. Çok sayıda siyasi tutsak tedavileri engellendi için durumları her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır. Bu nedenle hasta tutsakların serbest bırakılmasını hedefleyen eylem ve etkinliklere katılım devrimci tutsakların sahiplenilmesi bakımından oldukça önemlidir.
Son süreçte tutsaklara dayatılan özellikle Sincan 1 Nolu F.tipi hapishanesinde uygulamaya sokulan tutsakların iletişim hakkı olan telefonla görüşme sırasında Askeri uygulama olan tekmil dayatılmaktadır. Telefon görüşmesi sırasında tutsak adını soyadını söylemek zorunda bırakılırken bu uygulama yakınlarına da dayatılmaktadır. Bu uygulamaya karşı çıkıldığında görüşme sona erdirilmektedir.
Daha önce tutsak yakınlarının götürdüğü iç çamaşırlar kantinde satıldığı gerekçesiyle artık alınmak istenmemektedir.
Tutsak yakınlarına onursuz arama dayatılmakta buna karşı çıkanlar ise görüş yasağıyla tehdit edilmektedir. Bu uygulamalar bize göstermektedir ki; hapishanelerde yoğun hak gasplarına ve uygulamalara yenileri eklenecektir
F tipi hapishanelerin çoğunun İstanbul dışında olmasından kaynaklı, zaten yoksul olan aileleri olumsuz olarak etkilemekte, analar babalar kardeşler ve eşler yakınlarının görüşüne gitmekte zorlanmaktadır. Yakınlarının görüşüne görüş yasakları dışında ayda bir kez ancak gidebilmektedirler. Bütün bu gerçekler ışığında Hapishanelerde uygulanan tecrit işkencesinden biz tutsak yakınları da nasibimizi almaktayız. Bunun içinde, egemenlere inat dışarıdaki hücreleri parçalayabilir hücre duvarından bir tuğlada biz sökebiliriz.
Bütün bu uygulamalara karşı tavır alarak karşı duruş sergilemezsek baskı ve tecrit işkencesi daha da yoğunlaşarak devam edecektir.
Bizler siyasi tutsakların yakınları olarak onları sahiplenmeli sokakta, eylemde onların sesine ses katmalıyız. Uygulamaları teşhir ederek siyasi tutsakları sahiplenmeliyiz. Bu gerçekler ışığında duyarlı olmalı, üzerimize düşen sorumlulukların biliciyle mücadele etmeliyiz. Devrimci tutsak yakınları olarak tutsakları sahiplenmenin ve taleplerini gerçekleştirmenin tecridi ortadan kaldırmayla mümkün olacağının bilincinde olmalıyız. Onların dışarıdaki sesi ve nefesi olduğumuzu bilerek taleplerini haykırmalı, devletten bütün faşist zorbalıklarının hesabını sormak için örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
Bir tutsak yakını